0
16/11/2023
Yazıyı Beğenin & Paylaşın
Yazı Yorumları (0)
16/11/2023
Aşka İnancını Kaybettiysen Bu Filmleri İzle!
Tüm zamanların en iyi aşk filmleri ile aşka olan inancını geri kazan! Hiç uzatmadan listemize geçelim!
En İyi Aşk Filmleri Seçkimiz!
Son yılların en iyi romantik filmleri ve duygusal filmleri olarak da adlandırabileceğimiz aşk filmleri listemiz burada! İşte en iyi 20 romantik film!
20-) Aşk Zamanı (In The Mood For Love)
Aşk Zamanı, 1960’lı yılların başlarında Hong Kong’da geçmektedir. Komşu olan iki evli kişinin yaşadığı dokunaklı bir hikayeyi anlatıyor. Chau, yerel bir gazetenin yazı işleri müdürüdür ve eşiyle birlikte Şanghay kültürünün ağırlıklı olduğu bir apartmana taşınırlar. Bir gün, Chau, kapı komşusu Li-Chun ile karşılaşır.
İkili, eşlerinden bağımsız olarak taşınma sürecinde birbirlerine destek olurlar ve zamanla aralarında özel bir bağ oluşur. Ancak, bu bağ derinleştikçe, ikili beklenmedik bir gerçekle yüzleşir: Eşleri birlikte zaman geçirmektedir! Bu gerçekle karşılaşan Chau ve Li-Chun, ilişkilerini ve kendi duygularını gözden geçirmek zorunda kalır, bu da onları unutulmaz bir içsel yolculuğa sürükler.
19- Marry Me – Evlen Benimle (2022)
Müziğin süper starları Kat Valdez ve Bastian, hayranlarına unutulmaz bir an yaşatmak üzere evlenmeye hazırlanırlar. Ancak, Kat, düğünün eşi benzeri olmayan atmosferinde, Bastian’ın sadakatsizliğini keşfeder. Bu şok edici anın ardından, kalabalığın içinde göz göze geldiği Charlie’yle beklenmedik bir karar alır ve evlenmeye karar verir. Kat’ın bu ani kararı, büyük bir aşk hikayesinin başlangıcına işaret eder. Daha sonra olaylar Kat, Bastian ve Charlie arasındaki ilişkileri unutulmaz bir dönemeçle şekillendirir.
18-) Dear John – Sevgili John (2010)
John Tyree, zorlu bir çocukluk geçirmiş ve en sonunda orduya yazılarak evinden ayrılmıştır. Bu süreçte tanıştığı Savannah adlı bir kızla kısa sürede bir çift olurlar. Ancak, 11 Eylül saldırıları sonrasında John, orduya çağrılır ve bu olay ikiliyi ayırır. Şimdi, tek bağlantıları birbirlerine yazdıkları duygusal mektuplardır.
17-) 16- The Lake House – Göl Evi (2006)
Bir zamanlar göl kenarındaki olağanüstü evde yaşayan yalnız bir doktor olan Kate, işi gereği evden ayrılmak zorunda kalır. Yeni kiracısına, kendisine ulaşan mektupları göndermesi için yeni ev adresini bırakmayı da unutmaz. Bu sırada evin yeni sahibi, mimar olan Alex’tir. Ancak ev, yıllardır terkedilmiş gibi bakımsız ve eski durumdadır. Evin gizemleri çözüldükçe, Alev ve Kate arasında büyük bir aşkın habercisi olan mektup alışverişleri başlar.
16-) Aşk Tesadüfleri Sever (2011)
Ömer Faruk Sorak’ın yönetmenliğini üstlendiği “Aşk Tesadüfleri Sever”, Ankara’da çocuklukları ve gençlikleri boyunca yolları kesişen, ardından yıllar sonra İstanbul’da karşılaşan Özgür ve Deniz’in yaşamındaki engellerle dolu bir aşk hikayesine odaklanıyor.
Film, ikilinin geçmiş hayatlarına tanıklık ederken, aynı zamanda Türkiye’nin 70’li, 80’li, 90’lı ve 2000’li yıllarında dolaşarak dönemin unutulmaya yüz tutmuş popüler kültür unsurları, müzikleri ve yaşam biçimleri ile birleşerek filmi nostaljik bir deneyime dönüştürüyor. Özgür ve Deniz’in karmaşık aşk macerası, zamanın izlerini taşıyan bir atmosfer içinde çözümlenir, unutulmaz anılar ve duygusal anlarla dolu bir yolculuğa dönüşür.
15-) Devdas (2002)
1900’lerin başında geçen bu epik film, Devdas adında genç bir adamın Londra’da geçirdiği 10 yılın ardından Hindistan’a dönüş yolculuğunu anlatıyor. Devdas, aynı çatı altında büyüdüğü Paro adlı genç kızla yıllarca süren bir aşkın ardından evlenmeye karar verir. Ancak, ailelerinin onayını alamazlar ve Devdas’ın annesi bu evliliği engellemek için bir dizi olay çıkarır. Bu zorluklar, Devdas’ı içkiye sürükler.
Paro’nun ailesi ise kızlarını zengin bir toprak sahibiyle evlendirmeye kararlıdır. Ancak, iki sevgili birbirlerine deli gibi aşık olmaya devam eder. Film, aşkın, aile baskılarının ve kendi içsel çatışmalarının ortasında Devdas ve Paro’nun trajik öyküsünü etkileyici bir şekilde anlatır.
14-) Aşk Ve Gurur (Pride And Prejudice)
Film, Jane Austen’in romanına dayanarak beş kız kardeş, Jane, Elizabeth, Mary, Kitty ve Lydia Bennet’in hikayesini anlatır. Olaylar, George dönemi İngiltere’sinde geçer. Ailenin sakin yaşamı, genç ve zengin Bay Bingley’in ve en yakın arkadaşı Bay Darcy’nin komşularına gelmeleriyle birlikte altüst olur. Bayan Bennet, kızlarının evlenmesini istemektedir ve Bay Bingley’in uygun bir aday olduğunu düşünür. Bu adayın Jane’e ilgi göstermesiyle bir plan yapar. Ancak Jane, yağmurlu bir günde Bingley’in malikanesine gider ve geri dönmez. Üstüne bir de hastalanır.
Bu sırada Elizabeth, Jane’e yardım etmek için Bay Darcy’nin takibine takılır. Elizabeth, bu durumdan hoşlanmasa da asıl etkilendiği kişi Bay Wickham olacaktır. Lydia’nın olaya karışmasıyla cesaret konusu ön plana çıkar. Gururun ve aşkın çatıştığı bir çizgide, kız kardeşlerin hayatları beklenmedik bir karmaşıklığa sürüklenir.
13-) Selvi Boylum Al Yazmalım
Selvi boylu yakışıklı İlyas ile al yazmalı güzeller güzeli Asya arasındaki aşk, efsanevi Sovyet yazarı Aytmatov’un kaleminden çıkarak beyaz perdeye ikinci kez uyarlanmıştır. İlyas ve Asya, birbirlerine körkütük aşıktır; ancak sevgi mi, emek mi, bu sorunun cevabını bulmak zordur. Birbirlerine körkütük aşık olan İlyas ve Asya’nın arasındaki muhteşem aşkın sonu felaketle sonuçlanır. Çünkü İlyas Asya’yı aldatmıştır. Bu efsanevi aşk hiç ummadığımız bir anda sona erer. Hayattaki en büyük tutkusu kamyonu ‘Arkadaş’ olan İlyas’ın geçimsiz tavırları da bu aldatmanın üzerine tuz biber eker. Sonunda Asya evini terk eder.
Asya tek oğlu Samet’le zorlu bir hayata atılır. Ancak, Cemşit isimli iyilik timsali bir adamla tanıştığında, hayatları tamamen değişir. Cemşit, çaresiz kadın ve oğluna kucak açar. Onlara gerçek bir aile gibi davranır. Yıllar geçtikçe, Cemşit, Asya ve Samet bir aile olur; Samet, Cemşit’e “baba” demeye başlar.
Ancak, her şey yolunda giderken, ansızın İlyas ortaya çıkar. Türk sinemasının başyapıtlarından biri olan bu klasik eser, yazar Cengiz Aytmatov’un Kırmızı Eşarp adlı romanından uyarlanarak izleyiciyle buluşuyor.
12-) Love Me If You Dare – Cesaretin Var mı Aşka? (2003)
Çocukluktan beri en iyi arkadaş olan Julien ve Sophie, tuhaf bir oyunla birbirlerini sınamaya devam ederler. Bu oyun, cesaret dolu bir yarışmayı içerir. Her biri diğerini cesurca yenmeye çalışır. Sophie’nin Polonya kökeninden dolayı yaşadığı ırk ayrımcılığı ve Julien’in hasta annesi ile sorunlu babasıyla başa çıkma zorunluluğu, onları birbirlerine daha da yakınlaştırır.
Bu oyun, sıklıkla birbirlerinin acılarına dokunmak ve destek olmak için bir araç olarak kullanılır. Ancak, bir bakıma, bu oyun, belki de birbirleri için var olma olasılıklarını maskeleyebilir. Bu arkadaşlık, zamanla büyüyen sorunlara ve zorluklara rağmen, Julien ve Sophie’nin birbirleri için yaratılmış olabilecek gerçek bir bağ kurma olasılığına karşı koyacaktır.
11-) Silver Linings Playbook – Umut Işığım (2012)
Eski bir tarih öğretmeni olan Pat Salitano, yaşamında değer verdiği her şeyi bir günde kaybetmiş bir adamdır. Ciddi bir travma geçirdikten sonra patlamış ve mahkeme kararıyla 8 ay boyunca rehabilitasyon merkezinde tedavi görmüştür. Tedavi sonrasında, hayatını düzene koymak için ailesinin evine dönen Pat’in tek amacı, düzgün bir adam olup, işini ve eski karısı Vicky’yi geri kazanmaktır. Ancak Pat’in karşılaştığı durum, onun için beklediğinden daha zorlu olacaktır.
Bir yemekte, aile dostu Tiffany ile karşılaşan Pat, genç kadınla eski eşine ulaşmak amacıyla yakınlaşır. Tiffany, Pat’e yardım etmek için bir “iyilik” karşılığında yardım teklif eder ve bu teklif, her ikisi için de umut ışığı olacak yeni bir kapı açar. Pat’in hayatındaki karmaşık ilişkiler, umut ve ikinci şanslarla dolu beklenmedik bir dönüşüm hikayesine dönüşür.
10-) Kasımda Aşk Başkadır (Sweet November)
Nelson Moss, hayatını işine adamış bir işkoliktir. Bir gün ehliyet sınavına girdiğinde, enerji dolu ve hayat dolu Sara isimli bir kadınla tanışır. Sara, Nelson’dan en azından bir ay boyunca onunla yaşamasını ister ve Nelson, bu teklifi kabul eder. Kısa sürede aynı evi paylaşan bu iki insan, beklenmedik bir şekilde birbirlerine aşık olur.
Ancak, Sara’nın hayatındaki sır, Nelson’ın farkında olmadığı bir gerçeği içermektedir: Sara kanserle savaşmaktadır. İki insan, hayatın karmaşıklığına ve ölümle yüzleşmeye birlikte tutulmuşlardır. Sara’nın hastalığına rağmen, birbirlerine olan aşkları, yaşamın ne kadar kıymetli olduğunu ve sevginin her zorluğu aşabileceğini gösterir.
9-) Titanic – Titanik (1997)
Teknolojinin hızla ilerlediği bir dönemde, insanlar her zorluğun üstesinden gelebileceklerine inanmışlardır. Bu iyimser hava, dev transatlantik gemisi ‘Titanic’in, insanlığın doğaya karşı bir gösterisi olarak denizlere açılmasıyla doruk noktasına ulaşır. Gemide, Avrupa’da geçirdikleri birkaç yılın ardından Amerika’ya dönen genç bir ressam olan Jack ve nişanlısı ve annesiyle Philadelphia’ya giden genç bir kız olan Rose gibi birbirinden farklı yolcular bulunmaktadır.
İki genç, tesadüfen karşılaşır ve aralarındaki sınıf farkını göz ardı ederek birbirlerine yakınlaşırlar. Ancak, doğa, insanlığın kibiri karşısında bir uyarıda bulunmaya kararlıdır. Titanic, yolculuğunun dört buçuk gününden sonra, 10 Nisan 1912’de, buz dağına çarparak ve iki saat kırk dakika süren bir trajediyi başlatarak denizlere gömülür.
8-) The Notebook – Not Defteri (2004)
Yaşlılar için düzenlenmiş bir bakımevinde yaşayan ve çevresindeki insanlar tarafından ‘Duke’ olarak anılan yaşlı bir adam, sararmış defterinde yazılı olan bir aşk hikayesini okumaya başlar. Hikaye, 1940 yılında Güney Carolina’da bulunan Seabrook Adası’nda başlar. 17 yaşındaki genç kız Allie Hamilton, ailesiyle birlikte bu adada tatil yapmaktadır. Allie, burada tanıştığı Noah adlı gençle duygusal bir bağ kurmaya başlar.
İki genç arasındaki sınıfsal ve ekonomik farklılıklarına rağmen, duydukları hissi engellemeden birbirlerine yakınlaşırlar ve birlikte keyifli anlar yaşarlar. Ancak, onları bekleyen ayrılık, 2. Dünya Savaşı’nın gelişiyle birlikte kapıda beklemektedir. Bu zorlu dönem, Allie ve Noah’ın sevgilerini sınayacak ve beklenmedik zorluklarla karşılaşmalarına neden olacaktır.
7-) Aşk (Amour)
80’lerin ortalarında emekli olmuş, eğitimli iki müzik öğretmeni olan Georges ve Anne, ilerlemiş yaşlarına rağmen huzur dolu bir hayat sürdüren bir çifttir. Aynı zamanda müzisyen olan kızları Eva, Avrupa’da ailesiyle birlikte yaşamaktadır.
Ancak yaşlı çiftin sakin hayatı, bir gün Anne’nin geçirdiği bir kriz sonucunda altüst olur; boyundan aşağısı felç olur. Georges, sevgili karısına elimden geldiğince iyi bakar, ancak durumu gittikçe kötüleşir. Çaresizlik içinde Georges, iki ayrı hemşire tutmaya karar verir. Bu, onca yıllık evliliklerini bir kez daha zorlu bir bağlılık sınavına sokacaktır.
Usta yönetmen Michael Haneke’nin yönettiği, yarı otobiyografik öğeler içeren bu filmde başrolleri Jean-Louis Trintignant ve Emmanuelle Riva paylaşıyor. 2012 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazanan film, başyapıtlar arasında gösterilmektedir.
6-) Before Sunrise – Gün Doğmadan (1995)
Gün Doğmadan Önce, tesadüfen kesişen iki farklı yolcunun hikayesini anlatıyor. Jesse ve Celine adlı bu iki insan, sıradan bir Avrupa tren yolculuğunda tanışır ve bu olağanüstü karşılaşma, onları sıra dışı bir maceraya sürükler.
Viyana’da trenden inip bir gün boyunca bu şehirde birlikte kalmaya karar veren Jesse ve Celine, Viyana sokaklarında unutulmaz anlar yaşama şansını yakalarlar. Aralarında derin bir bağ olsa da, duygularını ifade etmekte zorlanırlar. Ancak kesin olan bir şey vardır: Bu gecenin, birlikte geçirecekleri ilk ve son gece olacağıdır.
5-) American Beauty – Amerikan Güzeli (1999)
Sam Mendes’in beş dalda Oscar ödülü kazanan filmi “Amerikan Güzeli”, başrolünde Kevin Spacey’nin yer aldığı bir adamın hikayesini konu alır. Bu adam, kızı ve eşiyle olan ilişkisinde kopmalar yaşamış, hayatının neşesini kaybetmiş biridir. Ancak yaşadığı değişim, onun yeniden doğuşunu tetikler. Kızının arkadaşı Angela ile arasında büyük bir çekim yaşanırken, tüm aile bireyleri farklı kaderlere savrulur.
4-) Harry ile Sally Tanışınca (When Harry Met Sally)
Bir yolculuk sırasında tanışan Harry ve Sally, sohbetleri sırasında aynı üniversiteden mezun olduklarını, ancak daha önce hiç karşılaşmadıklarını keşfederler. Bu keyifli sohbet, ikili ilişkilere ve karşı cinsler arasındaki arkadaşlığa dair uzun bir tartışmaya dönüşür. Sonunda, arkadaş olamayacaklarına karar verirler. New York’a vardıklarında ayrılırlar ve kendi hayatlarına devam ederler. Ancak kader, yollarını tekrar birleştirene kadar…
Rob Reiner’ın yönettiği, Meg Ryan ve Billy Crystal’ın başrollerini paylaştığı bu film, tüm zamanların en başarılı romantik komedilerinden biri olarak kabul edilir. Harry ve Sally’nin ilişkisini ve zaman içindeki değişimlerini anlatan bu öykü, seyirciyi duygusal bir yolculuğa çıkarırken aynı zamanda romantizm ve komedi unsurlarını başarıyla harmanlar.
3- Casablanca – Kazablanka (1942)
Humphrey Bogart ve Ingrid Bergman’ın unutulmaz performanslarıyla hatırlanan kült film “Kazablanka”, 2. Dünya Savaşı yıllarında Fas’ta geçmektedir. Rick Blaine, bir bara sahiptir ve burada işletmektedir. Bir gün, eski aşkı Ilsa’nın, direniş lideri eşi Victor Laszlo ile birlikte gelmesiyle Rick’in düzenli hayatı alt üst olur.
Rick, eski sevgilisi Ilsa ve eşi Victor’a yardım etme konusunda tek umut olabilir. Ancak geçmişin gölgeleri ve zorlu kararlarla dolu bu süreçte, Rick’in ne tür bir seçim yapacağı belirsizdir. Acaba Rick, Ilsa ve Victor’a yardım edebilecek midir?
2-) Amélie (2001)
Amelie, ünlü Fransız yönetmen Jean-Pierre Jeunet’nin beş dalda Oscar’a aday gösterilen ve son on yılın en ses getiren yapımları arasında yer alan bir Fransız komedisidir. Film, genç ve özel bir kadın olan Amelie’nin hikayesine odaklanır. Amelie, hayata sevgi dolu gözlerle bakan, her anında özel bir ışıltı taşıyan bir karakterdir. Anne ve babasını kaybetmiş olan Amelie, kendisini başkalarının hayatlarını iyileştirmeye adamıştır. Bu özverili çabalarını fark ettirmeden gerçekleştirir, başkalarının hayatlarını kolaylaştırmaya yönelik küçük iyilikler yapar.
Ancak Amelie, başkalarının mutluluğu için çaba harcarken, kendi yalnızlığını fark eder. Bu noktada, kendi mutluluğu için çabalamaya başlayacak mıdır? Amelie’nin duygusal ve eğlenceli serüveni, seyirciyi sıcak bir hikayeye davet ederken, yaşamın güzelliklerini keşfetme arzusuyla dolu bir atmosfer sunar.
1-) Sil Baştan (Eternal Sunshine Of The Spotless Mind)
Sil Baştan, ayrıldığı sevgilisinden kalan hatıraları silen bir adamın ilginç hikayesini anlatıyor. İki yıl süren bir ilişkiden sonra sevgilisinin katıldığı bir teknolojik deneyin etkisiyle Joel Barish, ilişkilerini tamamen unutmaya karar vermiş eski sevgilisi Clementine ile karşılaşır. Ancak Joel, ilişkilerini hatırlamadan önce, sevgilisinin bu deneye katılmasını engellemeye çalışır. Bu süreçte, Joel kendi hafızasını sildirmeye karar verir.
Film, Joel’ın hafızasının silinmesi sürecinde yaşadığı ilişkiyi izleyiciye aktarır. Joel, ilişkinin başlangıcındaki güzellikleri ve zamanla yaşanan zorlukları tekrar yaşar. Ancak zamanla, geçmişteki güzel anıları hatırlamak ve müdaheleyi durdurmak istemeye başlar. Joel, bu deneyim üzerinden pişmanlık duyar ve geçmişiyle yüzleşir.
İlginizi çekebilir: ”Komedinin İçindeki Dram: Fleabag Dizisi”