0
08/10/2023
Yazıyı Beğenin & Paylaşın
Yazı Yorumları (0)
08/10/2023
Büyük Sitcom Kapışması: Friends vs How I Met Your Mother
Yıllar süren kalıcı dostluklar, birbirinden farklı karakterler, kalp kırıklıkları ve hepsinde kendimizden birer parça bulabildiğimiz hikayeler… Capsulmag inceleme dosyamızda bugün bütün sitcom severlerin tekrar tekrar izlediği, birçoğumuzun asla vazgeçemediği o eğlenceli diziler var. İşte karşınızda, Friends vs How I Met Your Mother!
İkisi de şüphesiz bütün sitcom dizilerin arasında birkaç adım öne çıkmış, kendilerine büyük hayran kitleleri oluşturmuş harika diziler! Biz de hem dizileri izleyip yad etmek isteyenler, hem de henüz başlamamış olanlar için her ikisinden de en önemli detaylarıyla bahsettik ve daha sonra onları karşılaştırdık. Gelin birlikte bu çekişmeli savaşın ana hatlarına bakalım!
Karşınızda: Friends VS How I Met Your Mother!
İlk dizimiz Friends, 1994 yılında çıkıyor ve 10 yıl devam ediyor. Altı kişilik bir arkadaş grubunun New York’taki yaşantısını ele alan dizinin karakter kadrosu ise oldukça zengin…
Jennifer Aniston’ı moda tutkunu ve güçlü bir iş insanı Rachel Green rolünde izliyoruz. Kendisi dizinin başlarında henüz hayattaki amacını bulamamış olsa da, ilerleyen zamanlarda tam olarak yapmak istediği şeyi bulup, onu olduğu yerden çekip alıyor. Gittikçe güçlenen kadın bir karakter olarak bayılıyoruz sana Rachel!
Bir diğer karakterimiz ise paleontolojist olmasıyla sık sık övünen, genelde gruba sıkıcı gelen bilimsel hikayeleri olan ve kadınlar konusunda yüzü asla gülmeyen biri… Evet, kendisi Dr. Ross Geller! David Schwimmer’ın canlandırdığı bu bahtsız karakterimiz, aslında liseden beri Rachel’a aşık. Rachel ile de aralarında bir dönem keyifle izlediğimiz bir aşk hikayesi var ama dediğimiz gibi, kendisinin kadınlar hakkındaki özgeçmişi fazlasıyla şanssızlıklarla dolu!
Güzel oyuncu Courteney Cox’u ise Ross karakterinin kız kardeşi Monica Geller olarak izliyoruz dizide. Kendisi aşırı kuralcı olması, temizlik takıntısı ve bir aile kurma hayali ile bilinen o kadar tatlı bir karakter ki! Bütün grup zamanının çoğunu onun Rachel ile paylaştığı evinde geçiriyor, Şükran Günü ve diğer özel günlerde onun güzel yemeklerinin tadına varıyor. ‘I know!’ repliğine aşina olduğumuz Monica, grubun neredeyse annesi gibi…
İşte dizinin en espritüel kişisi, kendini rahatsız hissettiğinde şakalar yapan ve aklınıza gelebilecek her konu hakkında bir esprisi olan biri… Evet, kendisi Chandler Bing. (Şahsen benim favori karakterim.) Başarılı oyuncu Matthew Perry’nin canlandırdığı Chandler’ı dönem dönem aşk hayatıyla ilgili sorunları, ara ara nükseden sigara bağımlılığı ve trajikomik aile geçmişinin konu alınmasıyla izliyoruz. Rolünü oldukça iyi benimseyen oyuncunun dediğine göre, repliklerindeki çoğu şakanın sahibi de aslında ta kendisi…
Lisa Kudrow ise herkesin favori (!) şarkısı olan Smelly Cat‘in sahibi ve hayatı çapkınlıklarla dolu Phoebe Buffay karakterini canlandırıyor grubumuz içinde. Kendisini her ne kadar aile travmaları ve kötü bir çocukluk geçmişi ile izlesek de, karakterinin neşeli bir yapıya sahip olmasından dolayı sonlarda hep güldürüyor bizi! Hatta Lisa, Phoebe’yi canlandırırken defalarca gülme krizine girdiği ve seti de kendine ortak ettiği için çoğu sahne tekrar tekrar başa alınmış… Espri konusunda Chandler ile yarışamasa da, eğlenceli karakterdir kendisi!
Son olarak grubun değeri bilinmeyen oyuncusu ve yemeğini asla paylaşmayıp ‘Joey doesn’t share food!’ repliğiyle hafızalara kazınan İtalyan erkeği Joey Tribbiani… Matt LeBlanc’ın canlandırdığı rolde Joey, kadınlar konusunda cazibesine oldukça güvenen bir adam! Zaman zaman saflığı, esprileri ve olayları geç anlamasıyla bizi gülmekten kırıp geçiren bu karakter, aynı zamanda doymak bilmeyen de bir açlığa sahip…
Diğer dizimiz How I Met Your Mother ise 2005 yılında başlıyor yayın hayatına. Friends bittikten kısa bir süre sonra yine bir arkadaş grubunun New York’taki yaşantısını anlatan bu dizimizin ise konusu biraz farklı.
Buradaki senaryoda ana karakterimiz yakın gelecekte çocuklarına geçmiş yıllardaki yaşantısını ve anneleri ile nasıl tanıştıklarını anlatıyor. Dizinin uzun ismi de anlaşıldığı üzere bu konudan geliyor. Bazı röportajlarda karakterleri canlandıran oyuncuların bile bazen dizinin ismini söylemekte zorlandığına şahit olabiliyoruz!
Bu dizinin kadrosuna gelirsek…
Josh Radnor, hayatında ‘doğru kişiyi’ arayan Ted Mosby karakterini canlandırıyor. Tam adı ile Theodore Evelyn Mosby. Kaligrafi hobisi ve antik paralara düşkünlüğü ile bilinen Ted, aşk hayatı sorunlarıyla grubun kafasını bir hayli meşgul ediyor. Dizinin ilk bölümünden son bölümüne kadar kendisini aşk için savaşırken görüyoruz. Zavallı Ted…
Dizinin masum ve sevimli karakteri Marshall Eriksen ise yakışıklı oyuncu Jason Segel’a emanet. Çevre avukatı olmaya çalışan ve partnerine çok aşık olan Marshall, Ted’in hem üniversitedeki oda arkadaşı hem de daha sonra onunla uzun yıllar aynı evi paylaşıyor. Marshall karakteri dizideki davranışlarıyla bir ilişkide tamamen harika bir sevgili rolünde!
Gelelim Marshall’ın tutkuyla aşık olduğu güzel sevgilisine: Lily Aldrin… Sanata düşkünlüğü ve bağımsızlık tutkusuyla bilinen karakterimize başarılı oyuncu Alyson Hannigan hayat veriyor. Lily bugün, dizi boyunca ekibin tamamına hayat dersi niteliğinde tavsiyeler vermesi ve final bölümündeki tatlı kostümü ile akıllarda kaldı…
Bir de ekibin yıllarca neden arkadaş olduklarını hep sorguladıkları, ancak kendisinden asla vazgeçemedikleri ‘o’ kişi var… Barney Stinson! Onun hayatı takım elbiselerinden ve kızları tavlamaktan ibaret. Ama kankaları mutlaka kızlardan önce geliyor. Hatta kendisinin tarihe geçtiğini iddia ettiği, içinde kankalık kurallarına dair ayrıntılı ve sert kuralları olan The Bro Code (Kanka Kanunu) ve kızları tavlarken oynadığı profesyonel oyunların olduğu The Playbook (Oyunun El Kitabı) isimli iki adet kitabı var. Kitaplara bugün, çeşitli kitap sitelerinden hala ulaşabiliyor ve okuyabiliyoruz! Anı zamanda karakterimiz adeta bir sihirbazlık ustası… İşte, bu anlata anlata bitiremediğimiz karakterin yüzü ise başarılı oyuncu Neil Patrick Harris…
Son olarak gruba en son katılan, iki yakın arkadaşın kalbini çalan Robin Scherbatsky’yi ise güzel oyuncu Cobie Smulders canlandırıyor. Kendisini başarılı bir kariyer hedefi ve yalnızlık tutkusu ile tanıyoruz. Ergenliğinde memleketi Kanada’da pop yıldızı Robin Sparkles olan Robin’in, dizi boyunca geçmişinin bu tarafı ve Kanada kökenli olması ile bol bol dalga geçiliyor… Hatta bunun üzerine Tokat İddiası isminde bir olay bile çıkıyor! Ancak izlendiği üzere kendisi bu durumdan dolayı gayet gurur dolu, ülkesini seviyor. Unutmadan sizlere bir sır verelim, karakterin güzel oyuncu ile bir ortak noktası var: Cobie Smulders da Kanadalı!
Her iki dizide de benzerlikler ve farklılıklar oldukça çok tabii!
Mesela Ross ve Chandler tıpkı Ted ve Marshall gibi üniversitede tanışıp yakın arkadaş olmuşlardı. Tek fark HIMYM’da Lily, Monica gibi, birinin kardeşi değildi.
Friends’te herkes Chandler’ın ne iş yaptığını bir türlü bilemezken, HIMYM’da da Barney bu soruyu her seferinde ‘Please…’ repliği ile cevapsız bırakıyordu.
Ted, tıpkı Ross gibi kendi işini bırakıp bir üniversitede profesörlük yapmaya başlamıştı. Ayrıca bir öğrencisiyle çıkmak, her zaman arkadaşlarının imla hatalarını düzeltmek gibi ortak noktaları da vardı. Sadece Ted, Ross gibi 3 defa boşanmamış, sadece bir kez düğünde terk edilmişti…
Her iki dizinin çapkın karakterleri olarak bahsettiğimiz Phoebe ve Barney, karşı tarafla iletişim kurarken çoğunlukla farklı isimler kullanıyor ve onların kafasını karıştırıyordu. Bkz: Phoebe için Regina Phalange, Barney için ise Lorenzo Von Matterhorn…
Chandler ve Monica’nın nikahını Joey kıydığı gibi, Lily ve Marshall’ın nikahını da Barney kıyıyordu.
Ted ve evliliğin eşiğinden döndüğü Stella’nın düğünleri, Stella eski sevgilisiyle kaçınca mahvolmuştu. Aynı şekilde Ross ve Emily’nin düğünü de, Ross nikahta Rachel’ın adını söylediğinde bozulmuştu.
Friends’te Rachel, bir ara tıpkı Ross’a benzeyen ve ismi Russ olan bir erkekle çıkmıştı. Karakterlerin isim ve fiziksel benzerlikleri ekibe oldukça şaşırtıcı gelmişti. HIMYM’da ise karakterler, dizi boyunca kendilerine tıpatıp benzeyen ‘görsel ikizleriyle’ karşılaşıyordu. Grup, bunu bir süre sonra bazı olaylar için totem haline bile getirmişti.
HIMYM’da Robin, Ted’le bir yıl kadar çıktıktan sonra Barney ile sevgili olmuş, evlenip boşanmışlardı. Friends’te ise Ross ve Rachel ikilisini uzun bir ilişki dönemi ile izledik. Bu ilişkinin içinde sarhoş olup evlenip, daha sonra boşanma, hatta bir tane bebek bile vardı! (Ross’un 3. boşanması) Daha sonra ise Rachel ve Joey’nin kısa bir birlikteliği oldu ve aşk üçgeni böylece tamamlandı…
Herkesin bayıldığı o aşk dolu adamlar Chandler ve Marshall’ın benzerlikleri de oldukça fazla. Her ikisi de fotoğraflarda asla düzgün poz veremiyor! Ayrıca Marshall bir şeyleri unutmamak için anlamsız şarkılar yaparken, Chandler da bir dönem işi olan reklamlar için şarkılar yapıyor…
Ve son benzerlik olarak da, Friends’in jenerik videosundaki şemsiyelerden sarı olanı, HIMYM’ın en önemli simgelerinden biri… Bunun yanında Mavi Fransız Kornosu’nu da asla unutmamak gerek…
Kendi görüşlerime göre iki diziyi de izlemiş biri olarak şunları söyleyebilirim: HIMYM başka pek çok sitcomla karşılaştırıldığında tabii ki de çok çok iyi. Ancak Friends ile karşılaştırınca sönük kalıyor tabii. Gerek esinlendiği söylenen benzerliklerin taklit seviyesinde olabilecek kadar çok olması, gerek karakterlerin özgünlüğü açısından değerlendirildiğinde Friends dizisi açık ara önde… Ancak hangi dizinin daha iyi olduğu tabii ki herkese göre değişebilir. Sitcomlara karşı önyargısı olanlar her iki diziye de karar verip ikisiyle de başlayabilir.
Yaklaşık yirmi dakikalık çerez gibi tükenen bölümler, bizleri dünyanın yorucu temposundan uzaklaştırıp o samimi ortama sokup gülmekten kırıp geçirecektir. Kısacası her iki diziyi de henüz izlememiş olanlara şiddetle tavsiye eder, izleyenlere de tekrar bir hatırlatma yapmayı görev biliriz!
İlginizi çekebilir: ”Muhteşem Gatsby: Amerikan Rüyası’nın İçinde İmkansız Bir Aşk Hikayesi”