0
20/07/2024
Yazıyı Beğenin & Paylaşın
Yazı Yorumları (0)
20/07/2024
Vazgeçilmez İçeceğimiz Türk Kahvesi: Siz En Çok Hangi Çeşidi Tercih Ediyorsunuz?
Türk kahvesi sevmeyen var mı bilmiyorum ama ben bayılıyorum! Günde mutlaka 3 fincan içerim. Sabah, öğlen ve akşam olmak üzere. Ama benim için standart türk kahvesi tabi, nerdeyse hepimizin evlerinde olan. Ama birçok Türk kahvesi çeşitleri var. Menengiç, dibek, sütlü gibi…
Eğer siz de benim gibi bir kahve tutkunuysanız, ve bu tutkunuzun başında Türk kahvesi geliyorsa, bu yazıyı okumadan geçmeyin. Çok sevdiğimiz bu içecek hakkında birazdan detaylı bilgiye sahip olacaksınız.
Kahvenin Tarihi de İnsanlık Tarihi Kadar Eski Olabilir
İnsanlığın ilk yerleşim yerlerinden biri ve medeniyetlerin doğuş noktası olarak kabul edilen Antik Habeşistan, kahvenin gerçek menşei olarak bilinir. Bu bölgede, o dönemlerde “Kaffa” adı verilen bir yörede kahve ortaya çıkmıştır.
Kahve, 14. yüzyılda bu bölgenin adına benzer bir şekilde “kahve” adıyla dünyaya yayılsa da, aslında bu içeceğin kullanımının çok daha eski tarihlere dayandığı düşünülmektedir. Nitekim, 10. yüzyılda yaşamış Arap hekim Rhazes’in eserlerinde kahveden bahsetmesi, bu içeceğin ne kadar eski bir geçmişe sahip olduğunun önemli bir kanıtıdır.
Yok Böyle Bir Meyve!
Kahveye dair anlatılan pek çok Arap ve Etiyopya efsanesi, bu içeceğin ne kadar eski zamanlardan beri insan hayatında olduğunu gösterir. Bu efsanelerden en çok bilinen ve ilgi çeken ise hiç kuşkusuz “dans eden keçiler” efsanesidir: Kaldi adında genç bir keçi çobanı, günlerini keçilerini otlatmak, kavalını çalıp şarkı söylemekle geçirirmiş. Akşamları kavalını üfleyip tiz bir sesle keçilerini çağırınca, keçiler hemen yanına gelir ve hep birlikte köye dönerlermiş.
Bir gün, Kaldi keçilerini çağırdığında keçilerinin gelmediğini fark etmiş. Kavalını defalarca üflemiş ama keçilerden ses seda yokmuş. Hayvanlarını merak eden Kaldi, yüksek bir tepeye çıkıp keçilerini aramış ve uzakta bir ormanlık alanda neşe içinde zıplayan, mutlu mutlu meleşen, birbirlerinin sırtına çıkıp oynayan keçilerini görmüş. Keçilerine yaklaştığında, onların o güne kadar hiç görmediği bir ağacın yapraklarını çiğnediklerini fark etmiş.
Keçilerini köye, babasının yanına götürmekte iyiden iyiye geciktiği için hayvanları zorla köye döndürmüş ve gizemli ağacı daha fazla incelemeyi ertelemiş. Ertesi gün keçiler tekrar aynı ağaca gidip, yapraklarından ve kırmızı meyvelerinden yiyerek aynı tuhaf hareketleri sergilemiş. Kaldi’nin merakı iyice artmış ve kendisi de ağacın yapraklarından ve meyvelerinden tatmaya karar vermiş. Tadınca yorgunluğunun geçtiğini, kendini yenilenmiş ve neşeli hissettiğini fark etmiş.
Bu keşfini babasına anlatan Kaldi, bu meyveye ve hoş etkilerine dair yazdığı şarkıları söyleyerek kahvenin Etiyopya’da tanınmasını sağlamış.
Peki, Ülkemize Kadar Nasıl Gelmiş?
Kahve, Etiyopya’da çeşitli şekillerde kullanıldıktan sonra, Etiyopyalıların Yemen’i fethetmesiyle ve yaklaşık 50 yıl süren egemenlikleri sırasında önce Yemen’e gelmiş, ardından da uzun yıllar sonra kahvenin tadına hayran kalan Osmanlı’nın Yemen Valisi Özdemir Paşa tarafından Anadolu’ya getirilmiştir. Böylece kahve, gerçek memleketini bulmuştur.
Dönemin ticaret merkezi İstanbul’daki Avrupalı tüccarlar aracılığıyla dünyanın dört bir yanına taşınmış ve adını “Türk kahvesi” olarak tarihe kazımıştır. Bu kültürel miras, 2013 yılında “Türk kahvesi kültürü ve geleneği” adıyla UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras listesine dahil edilmiştir.
Evet, bu kadar bilgiyi edindikten sonra, dilerseniz artık daha yakından tanıdığımız Türk kahvesinin çeşitlerini öğrenelim.
Türk Kahvesi Çeşitleri
Türk kahvesinin her yöreye özgü farklı pişirme yöntemleri olsa da içlerinde en çok ün yapmış olanları “süvari kahvesi”, “menengiç kahvesi”, “cilveli kahve”, “kül kahvesi” ve “mırra”, “dibek kahvesi”, “devebatmaz kahvesi” ve “yandan çarklı” kahvelerdir.
İşte Türk kahvesi çeşitleri hakkında detaylı bilgi:
1. Sütlü Türk Kahvesi
Sütlü Türk kahvesi, klasik Türk kahvesinin sert tadını yumuşatmak isteyenler için idealdir. Bu kahveyi hazırlamak için cezveye su yerine süt koymanız yeterlidir. Bu sayede lezzetli ve yumuşak bir kahve elde edersiniz.
2. Menengiç Kahvesi
Menengiç kahvesi, yabani Antep fıstığı ağacı olan Menengiç ağacının meyvelerinden yapılır. Kafein içermeyen bu kahve, su veya sütle hazırlanabilir. Aroması ve tadı bakımından diğer kahvelerden farklıdır.
3. Dibek Kahvesi
Dibek kahvesi, Osmanlı döneminden kalma bir kahve türüdür. Bu kahvenin çekirdekleri, taş veya tahtadan yapılmış dibek denilen havanlarda dövülerek öğütülür. Diğer kahvelerden farklı olarak daha yumuşak ve yoğun bir tada sahiptir. Ayrıca, içerdiği baharatlar ona farklı bir aroma katar.
4. Mırra
Mırra, Arapça’da acı anlamına gelir ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde popülerdir. Bu kahve, birkaç kez demlenerek hazırlanır ve oldukça sert bir tada sahiptir. Küçük ve kulpsuz fincanlarda servis edilir ve şeker eklenmez. İsteğe bağlı olarak kakule eklenebilir.
5. Damla Sakızlı Türk Kahvesi
Damla sakızlı Türk kahvesi, klasik Türk kahvesinden farklı bir aroma ve tada sahiptir. Damla sakızının kendine özgü kokusu ve tadı kahveye eşsiz bir lezzet katar. Üretimi biraz zahmetli olduğu için hazır alınması önerilir.
6. Kervansaray Kahvesi
Adıyaman’a özgü kervansaray kahvesi, içerisinde çikolata, krema, salep, keçiboynuzu, kahve, menengiç kahvesi ve damla sakızı gibi birçok malzemeyi barındırır. Türk kahvesi çeşitleri arasında klasik Türk kahvesine göre çok daha tatlıdır ve şeker eklemeye gerek yoktur.
7. Tatar Kahvesi
Tatar kahvesi, klasik Türk kahvesinden farklı olarak yemekten önce içilir ve üzerine kaymak eklenir. Tostakay adı verilen, fincandan büyük, kupadan küçük bardaklarda servis edilir. Daha yumuşak bir içime sahiptir ve isteğe bağlı olarak şeker eklenebilir.
8. Hatay Kahvesi
Hatay kahvesi, çifte kavrulmuş kahve çekirdeklerinden hazırlanır ve bu nedenle klasik Türk kahvesine göre daha sert ve koyu renklidir. Kokusu da tadı gibi keskindir.
9. Cilveli Kahve
Manisa yöresine ait cilveli kahve, üzeri çifte kavrulmuş ve öğütülmüş bademle sunulur. Geleneksel olarak kız isteme törenlerinde kullanılır ve kızın onayını göstermek için ikram edilir.
10. Devebatmaz Kahvesi
Devebatmaz kahvesi, pişerken ortaya çıkan köpüğün her defasında fincana boşaltılmasıyla yapılır. Bu işlem cezve boşalana kadar devam eder ve yoğun köpüğü ile bilinir.
11. Süvari Kahvesi
Süvari kahvesi veya tarsusi kahve, ince belli çay bardağında servis edilir. Klasik Türk kahvesine göre daha az köpüklüdür ve özellikle Ege yöresinde yaygındır.
12. Adana Gar Kahvesi
Adana gar kahvesi, oldukça sert bir içime sahiptir ve Türk usulü espresso olarak bilinir. Türk kahvesi çeşitleri arasında sert kahve sevenler için mükemmel bir seçenektir.
13. Kül Kahvesi
Kül kahvesi, bakır cezvenin mangalda veya köz üzerinde ısıtılmasıyla yapılır. Mangal kullanımı azaldıkça kül kahvesi tüketimi de azalmıştır.
14. Yandan Çarklı Kahvesi
Türk kahvesi çeşitleri arasında yer alan bu kahve çeşidi, pişirilirken cezve kenarına sürekli kahve eklenmesiyle yapılır. Adını, pişirilme şekli ve cezveye yapılan eklemelerden alır. Yandan çarklı kahvesi, yoğun bir köpüğe sahip olur ve farklı bir kahve deneyimi sunar.
En Hafif Türk Kahvesi Hangisi?
Genellikle türk kahvesi çeşitleri hafif tatlara sahip yumuşak içim kahve çeşitleridir. Ancak yine de bu soruya cevap vermeden önce kahvenin hafif veya ağır olmasını sağlayan unsurun, asidite seviyesi olduğunu belirtmem gerekir. Bu tabir genellikle kahvenin aromasının derecesi için kullanılmaktadır. Yani, bir kahvenin aroması ne kadar yüksekse asidite seviyesi de o kadar yüksek olur.
Türk kahvesinin asiditesi genellikle orta seviyede kabul edilir. Ancak, kahvenin asiditesi, kullanılan kahve çekirdeğinin türüne, kavurma derecesine ve hazırlanma yöntemine bağlı olarak değişebilir.
Türk kahvesi yapımında genellikle Arabica ve Robusta çekirdekleri kullanılır. Arabica çekirdekleri genellikle daha yüksek asiditeye sahipken, Robusta çekirdekleri daha düşük asiditeye sahiptir. Ayrıca, kahvenin kavrulma derecesi de asiditeyi etkiler; daha koyu kavrulmuş kahveler genellikle daha az asidik olur.
Türk kahvesinin hazırlanma yöntemi de asidite üzerinde etkili olabilir. İnce çekilmiş kahve çekirdekleri ve su, cezve içinde uzun süre kaynatılmadan pişirilir, bu da kahvenin asiditesini dengeler ve yumuşak bir içim sağlar.
Özetle, Türk kahvesi genellikle orta seviyede bir asiditeye sahiptir ve içimi yumuşaktır. Ancak, kişisel tercihlere ve kullanılan kahve çekirdeklerinin özelliklerine bağlı olarak bu durum değişiklik gösterebilir.
Türk Kahvesinin Asidite Oranını Azaltmak İçin Dikkat Etmeniz Gerekenler
Türk kahvesinin asidite oranını azaltmak için şu faktörlere dikkat edebilirsiniz:
Kahve Çekirdeği Türü:
Robusta Çekirdekleri: Robusta çekirdekleri, Arabica çekirdeklerine göre daha düşük asiditeye sahiptir. Bu nedenle, Robusta çekirdeklerinden yapılan Türk kahvesi daha az asidik olacaktır.
Kavurma Derecesi:
Daha Koyu Kavurma: Koyu kavrulmuş kahve çekirdekleri daha düşük asiditeye sahiptir. Eğer daha düşük asiditeli bir Türk kahvesi istiyorsanız, koyu kavrulmuş kahve çekirdeklerini tercih edebilirsiniz.
Çekirdeklerin Kalitesi ve Menşei:
Yüksek Rakımlı Bölgelerden Gelmeyen Kahveler: Yüksek rakımlı bölgelerde yetişen kahve çekirdekleri genellikle daha yüksek asiditeye sahiptir. Düşük rakımlı bölgelerden gelen kahve çekirdekleri ise daha düşük asiditeye sahip olabilir.
İlginizi çekebilir: ”Günde 1 Bardak Churchill İçerek Bağışıklığınızı Güçlendirebilirsiniz!”