Ah Nerede Vah Nerede? Nerede Unuttuk Vicdanımızı Acaba?

Bugünün en büyük sorusu bu: 115 milyar nerede?

Kara mizah nedir bilir misiniz? Kara mizah, evrenin çirkinliğini en acı biçimde yansıtan, komedi ve hicvin alt türlerinden birisidir. İnsan duygularını inciten, kötü yaşanmışlıklara sebep olan din, ölüm, savaş, hastalık, doğal afet, cinayet gibi kara duyguları mizahsan bir dil ile ele alan mizah türüdür. Bir yerden tanıdık geldi mi? Hani, sanki okuduğunuz satırları adeta yaşıyormuşçasına bir his?

Cevabınız evet ise endişelenmeyin. Çünkü hepimiz aynı duygular içindeyiz. Affedersiniz, az önce hepimiz mi dedim? Hayır, yanlış oldu! ”Bir kısmımız” olacaktı o! Hala vicdanı olan, duyarlı, başkasının acısını hissedebilenler kadarlık bir kısım. Şimdi ben bunları neden anlatıyorum?

Cevabı hemen vereyim! Varlık içinde yokluk çeken güzel ülkemin insanları, her zamankinden çok daha zor bir durumda, işte bu ‘‘varlık içinde yokluk” gerçeğini en acı şekilde deneyimlediği için bu satırları yazıyorum!

Bugünün en önemli sorusunu sorarak devam edelim: ”Türkiye Tek Yürek” kampanyasında, bir gecede toplanan 115 Milyar TL nerede? Acaba AFAD, bu paraların kalem kalem nereye harcandığını veya harcanacağını kamuoyuyla paylaşacak mı? Paylaşması gerekiyor mu? Sorunun cevabı basit: ”Kesinlikle evet!”. Peki, devletin yardım kurumu, tüm Türkiye’nin gözleri önünde topyekûn bir yardımlaşma ruhuyla, kumbarasında biriktirdiği paraları bile bağışlayan çocukların katıldığı o yardım gecesinin ardından, toplanan 115 Milyarı ne yaptı? Nereye, nasıl kullandı veya nasıl kullanmayı planlıyor?

Çünkü hala deprem bölgelerinde yemek, su ve çadır sorunu devam ediyor! İnsanlar, soğuğa karşı mücadele veriyorlar. Para kazanmak için hasarlı binalardan eşya taşıyanlar bile var. Daha yeni yeni çözülebilmiş ancak tam anlamıyla giderilemeyen su sorunu var! Kısacası, depremin 37. gününde afetzedelerin barınma, ısınma, giyecek ve yiyecek sorunu neden hala devam ediyor?

Çaresizce Haykırıyoruz: Neden Neden Neden?

Aslında uzun yıllardır birçok konu için belli zaman dilimlerinde bu soruyu defalarca sorduk. Ancak hiçbir zaman, bu kadar derinden, bu kadar içten ve acılı bir şekilde sormamıştık! ”Neden?” diye! O kadar çok sorduk ki bazen, ne için neden dediğimizi bile unutur olduk. O kadar çok sorgulamamız gereken şey var ki! Sorgulayacaklarımızın içinde adeta kaybolduk.

Sorgulayacaklarımızın içinde gülüşümüzü kaybettik, hayallerimizi kaybettik, güneşli günlere olan inancımızı kaybettik, nefesimizi kaybettik, canımızı kaybettik!

Doğal olarak, ”Neden?” diye haykırıyoruz.

Bu öyle bir haykırış ki, sadece haykıranın kendi sesini duyduğu. Kendi sesinden sağır olduğu…

Sosyal medyada birçok hikayeye denk geliyorum. Fotoğraflarla, videolarla, röportajlarla hala deprem bölgelerinde çok zorluk çeken ihtiyaçları karşılanmamış, çok zor şartlarda yaşamaya çalışan kardeşlerimizin haykırışlarını duyuyorum. İçim yanıyor! Hesap verebilirliği olmayan kurumlara (aslında vermesi gerekirken!), ”Nerede bu devlet?” diye sorduran kaderi de sorguluyorum.

Bugünlere gelmemize neden olan bizden önceki nesilleri, annelerimizi, babalarımızı ve dedelerimizi de sorguluyorum! Onların sandık başında verdikleri kararları da! Onların hiçbir şeyi sorgulamayan, kaderine razı olan o mahsun bakışlarını da!

115 Milyar Lira Nerede?

O gece acaba benim gibi siz de bağış yaparken, ”İnşallah gerçekten depremzedeler için kullanılır bu paralar” diye geçirdiniz mi içinizden bilmiyorum. Ancak devletin kurumuna bu kadar güvensizlik hissettiğimiz için bu kurumların başındaki insanlar kendilerini bir an için bile sorgulamıyor. Sorgulamadı. Sorgulamayacak. Peki, istifa? O konuya hiç girmiyorum bile!

Hala sormak bizim işimiz. Artık lütfen, izlemeyi bırakın ve bağışta bulunduğunuz o gece, sizin ve belki çocuğunuz belki anneniz babanızın hakkı olan o paraların nereye harcandığını veya harcanacağını sorun.

Deprem bölgelerinin hal-i pür melali hepimizin malumu!

O halde soralım mı?

115 Milyar Lira nerede?

İlginizi çekebilir: ”Şimdi Tüm Ayrılıklardan ”Ayrılma” Vakti!”