Emir Sağlam: ”İsteyen Herkes Karikatürist Olabilir”

Çizgileri ve yazıyı bir araya getirerek, içimizdeki sesi, her gün yaşadığımız olayları ve duygu değişimlerini kağıda dökebilen, bunu yaparken de bizi güldürebilen eşsiz sanatçılar, karikatüristlerdir. Bugün, o eşsiz sanatçılardan birinin dünyasına ışık tutabilme imkanı bulduk! Emir Sağlam. Kendisi Leman, Penguen ve Karakarga gibi mizah dergilerinde uzun yıllar çizerlik yaptı. Karikatürist Emir Sağlam, şimdilerde bizlerle anbean sosyal medya hesabından değerli çalışmalarını paylaşıyor.

Gülmek ve yaratmak için alan da fırsat da çok! Emir Sağlam, mizah dergileri kapandıktan sonra da çizerliğe devam ederek, hatta şu anda çok daha etkileşimli bir iş çıkararak bu konuda bize ilham oluyor! Şimdi dilerseniz, kendisini biraz daha yakından tanıyalım. Onun karikatür dünyasına ışık tutalım!

Keyifle okumanızı dileriz!

Bir Çocuk Düşünün, Annesi ”Boş Boş Durma, Git Bir Dergi Al Oku” Diyor! 😇

Merhaba, öncelikle sizi tanımayanlar için kendinizden biraz bahseder misiniz?

Merhabalar. Ben Emir. Sırasıyla Leman, Penguen, Karakarga gibi mizah dergilerinde çizerlik yaptım. Mizah dergilerinin kapanmasıyla birlikte sosyal medyaya yöneldim. Çizdiğim karikatürleri hareketlendirme fikri hep aklımdaydı. Biraz bu alanda kendimi geliştirdikten sonra 2017 yılında Çubuk Animasyon’u kurdum. Çubuk Animasyon’dan ayrıldıktan sonra işlerimi kendi kişisel hesaplarımda paylaşmaya başladım. Şu sıralar sosyal medya hesaplarımda animasyon ve karikatür içerikleri üretmeye devam ediyorum.

Karikatüre olan ilginizi ve yeteneğinizi fark etmeniz nasıl oldu?

Aslında 14 yaşına kadar karikatüre ilgim yoktu. Ortaokuldayken bir tatil günü evde ablamla boş boş oturuyorduk. Annem de “Gidin bi dergi falan alın okuyun, boş boş durmayın.” dedi:) Sonra ablam mizah dergisi alıp geldi. Leman, Penguen gibi dergileri okuyup çok sevdikten sonra karikatür çizmeye başladım.

İkili ilişkilerden siyasete kadar karikatürlerinizde birçok konuya rastlayabiliyoruz. İçeriklerinizi seçerken dikkat ettiğiniz şeyler neler? Konuları nasıl seçiyorsunuz?

Çoğunlukla kafama ne eserse onu çiziyorum, özellikle şununla ilgili bir şey çizeyim demiyorum. Bazen de gündem size nasıl bir içerik çıkarmanız gerektiğini söylüyor. Seçim döneminde seçim gündemi dışında bir şey çizdiğimde çok az etkileşim alıyordum mesela. Şimdi de kimse siyasi bir içerik görmek istemiyor:)

Çizimlerinizi oluşturma sürecinizde yazıp sildiğiniz, çizip karaladığınız oluyor mu? En baştan başlamak zorunda kaldığınız anlar? Nasıl motive oluyorsunuz böyle bir durumda?

Eğer bulduğum fikirden çok eminsem hiç tereddüt etmeden hızlı hızlı çiziyorum. Ama bazen de tam işin ortasında ‘lan bu komik olmayacak galiba’ dediğimde oluyor. Böyle durumlar yaşamamak için fikirlerimi bulduktan sonra ablama, kuzenime, arkadaşlarıma gösteriyorum. Onlardan geçer not alırsam ‘tamamdır’ diyorum.

Şimdilerde birçok karikatürist kendi sanal dünyasını yaratıyor. Eskiden karikatür dergilerinin çok tutulduğu dönemlerde, yalnızca dergilerle okurlara ulaşmak yetiyordu. Ya da dışardan karikatüriste bu yetiyor gibi görünüyordu Sizce hangisi daha keyifli? Okurlarla dergilerde buluşmak mı yoksa sanal dünyada anında ve etkileşimli temas kurabilmek mi?

Hemen geri dönüş alabildiğimiz için sosyal medya daha avantajlı tabi. Penguen’de çizerken bir twitter kullanıcısı karikatürümü paylaşmıştı ve bayağı beğenilmişti sosyal medyada. Ekşi Sözlük’te başlık falan açılmıştı çizdiğim karikatürle ilgili. Çok iyi hissetmiştim yorumları gördüğümde. Hızlı geri dönüş almak açısından sosyal medya daha avantajlı diyebilirim.

”Komik Olmak Öğrenilen Bir Şey Değil”

Dijital mecralarda çizerlik yaparak gelir elde etmek mümkün mü? Bu konuda zorluk yaşıyor musunuz?

Bu zaman zaman çizer arkadaşlarımla kafa yorduğumuz bir konu. Çizerler dijital alanda yeni olduğu için hala oturmuş bir gelir elde etme yöntemi yok. Influencerlar gibi işbirliği çalışmaları yapan yüksek takipçili çizerler de var. Bunu tercih etmeyip Patreon gibi sitelerde ücretli üyelik yöntemiyle içerik üreten çizerler de var. Instagram ve Twitter ücretli aboneliklere geçmeye başladı. Bunlar güzel gelişmeler ama yeterli mi bilmiyorum. Belki de sadece çizerlerin içerik ürettiği bir platformda toplanmak gerekir. Yeterince kafa yorarsak bir şekilde çizerlerin bedavaya içerik üretmediği bir çözüm bulabileceğimize inanıyorum.

Çizimlerinizi gören birçok kişide ‘’aa, bu aynı ben’’ veya tanıdığı biri için ‘’aynı sen’’ dedirten bir his oluşuyor. Bunu nasıl başarıyorsunuz? Yani, birçok insanla aynı hislerde buluşmak çok zordur. Bu başarınızın sırrı ne?

Çünkü ben de aynı o yorumu yapan insanlar gibiyim:) Aynı ülkede yaşıyoruz, dertlerimiz aynı. O yüzden böyle yorumlar görmek bana çok garip gelmiyor. Terapi ile ilgili bir karikatür çizdim, en beğenilen işlerimden biri oldu. “Aynı sen, aynı ben” yorumlarını görünce yalnız olmadığımı hissettim. Güzeldi.

Çizebilmek ve yazabilmek ayrı kabiliyetler. Bu ikisi birleşince de ortaya şahane karikatürler çıkıyor. Bunların ikisine de sahip olmak çok zor mu? Yoksa bu işin bir tekniği var mı? Yani, isteyen herkes karikatür çizebilir mi?

Karikatür çizmeye başlamadığım zamanlar hep şaka yaparak çevremdekileri güldürmeye çalışıyordum. Karikatürle kendimi daha iyi ifade edebildiğimi keşfedince bunun üzerine eğildim. Çizmeseydim de insanları güldürmek için tweet falan atardım sanırım. Güldürme içgüdüsünü en doğru şekilde tatmin edebildiğim alan bu olduğu için buradan devam ediyorum. Komik fikir bulmak ya da komik olmak bence öğrenilebilen bir şey değil, ben bunun için mesai harcadığımı hatırlamıyorum. Yani siz kendi şakanıza gülüyorsanız bu komiktir. Çizdiğiniz şeyin de çok profesyonelce olmasına gerek yok, özensiz tırnak içinde “kötü” çizerek de çok güzel ifade yöntemleri geliştirilebilir bence. O yüzden cevabım evet, isteyen herkes karikatür çizebilir!

Emir Sağlam: ”Çizer Olmak İçin Çizmeniz Gerek”

Peki, sizce hangisi daha keyifli? Çizmek mi yazmak mı?

Kendi yazdığımı çizmek.

Karikatürist olmak isteyenlere vereceğiniz tavsiyeler nelerdir?

Bu zor bir soru. Eskiden amatör çizerler için en iyi okullar mizah dergileriydi. Gidip karikatürlerimizi gösterip usta çizerlerin eleştirilerini alabiliyorduk ya da her hafta sevdiğimiz çizerlerin çizgilerini uzun uzun inceleyip, onların çizgilerini taklit ederek bir şeyler öğrenmeye çalışıyorduk. Artık amatör çizerlerin bu şekilde faydalanabileceği çok fazla dergi kalmadı ne yazık ki. Ama bununla birlikte teknik açıdan gelişmek için artık erişilebilecek çok fazla kaynak da var. Yıllar önce bir çizer abim “Yazarak yazar olunabilir.” demişti. Sanırım aynı şey çizerlik için de geçerli, bol bol çizmek lazım.

Emir Sağlam Instagram Hesabına ulaşmak için buraya tıklayın.

İlginizi çekebilir: ”Açelya Özcan: Güzellik ve Estetik Bir İllüzyondur!”