0
26/02/2024
Yazıyı Beğenin & Paylaşın
Yazı Yorumları (0)
26/02/2024
İzledikten Sonra Asla Pişman Olmayacağınız Robert De Niro Filmleri
Bu yazımızda Robert De Niro filmleri arasında en etkileyici 17 filme yer verdik.
Sinema tarihinin en büyük yıldızları sıralansa, adı ilk anılacak oyunculardan biri de Robert De Niro olur kuşkusuz. Onu tüm dünyaya tanıtan ise Martin Scorsese’yle Arka Sokaklar’dan (Mean Streets, 1973) başlayıp neredeyse elli yıla yayılan işbirliğidir. Ama kendisine En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar dâhil sayısız ödül ve başarı kazandıran bu ortaklık süresince canlandırdığı katiller, mafya mensupları ve diğer “sert adam”lar bir yana, De Niro, zengin filmografisi boyunca komediden aksiyona, aşk filminden korku sinemasına hemen her türde birbirinden çok farklı karakterlere imzasını atmayı başarmıştır. Çalıştığı yönetmenler listesi de son derece etkileyicidir: Brian de Palma, Francis Ford Coppola, Bernardo Bertolucci, Elia Kazan, Sergio Leone, Terry Gilliam, Alan Parker, Penny Marshall, Michael Mann, Quentin Tarantino…
2000’lerle birlikte daha çok popüler komedilerde görünse de, Robert De Niro her karaktere kendi eşsiz üslubunu katarak iz bırakmaya devam ediyor. 17 Ağustos 1943 doğumlu oyuncunun kariyerinde bir yolculuğa çıkıyor ve önemli filmlerinden 17 tanesini hatırlıyoruz.
En İyi Robert De Niro Filmleri
1- The Godfather II (Baba 2), Imdb: 9.0
Baba (The Godfather) üçlemesine veya Robert De Niro’nun kariyerine ilgi duyan birçok kişi, De Niro’nun başlangıçta Sonny rolü için seçmelere katıldığını hatırlayacaktır. Scorsese’nin Arka Sokaklar’ından (Mean Streets, 1973) kalan o çocuksu, patavatsız ve fevri ruhlu Sonny karakteri, belki de büyük bir uyum sağlayabilirdi. Ancak kader, De Niro’yu Vito Corleone’nin gençliğini canlandırmamıza olanak tanıdı. Baba 2’de (The Godfather, 1974) Robert De Niro, hayranlık uyandıran yeteneğiyle Marlon Brando’nun Vito için çizdiği karakter haritasına tamamen sadık kalarak muazzam bir performans sergiler.
Francis Ford Coppola, Vito’nun gençliği ile Michael’ın gençliğini paralel kurguyla işler ve bu ince işin sonunda Robert De Niro, Vito Corleone performansıyla En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü kazanarak, daha önce başka bir oyuncuya Oscar kazandırmış bir karakteri oynayarak Oscar kazanan ikinci kişi olur. Film ayrıca En İyi Film dalında Oscar’a layık görülerek ‘sinema tarihinin Oscar kazanan ilk devam filmi’ unvanını elde eder. Baba 2’nin diğer bir özelliği de, kuşaklarının iki yıldızı Robert De Niro ile Al Pacino’yu bir araya getiren ilk film olmasıdır. İkili kamera karşısında yüz yüze gelmese de, bu birlikteliği gerçekleştirmek için yirmi bir yıl daha beklemeleri gerekecektir.
2- Büyük Hesaplaşma, Imdb: 8.3
Belki Robert De Niro ve Al Pacino’nun genç Vito ve olgun Michael olarak bir araya gelmek isteyeceği çok şey vardı, ancak sinema ve hayatın talihsizliği, ikiliyi perdede bir araya getirmedi. Yirmi bir yıl sonra, Michael Mann’in “Büyük Hesaplaşma” (Heat, 1995) adlı filmiyle bu fırsatı buldular. Vincent Hanna ve Neil McCauley, hayatları hakkında altı dakika boyunca bir kafede konuştular: Ne biri iyi, “profesyonel” bir polisti; ne de diğeri profesyonel bir suçlu.
Michael Mann’in Al Pacino, Robert De Niro, Jon Voight, Val Kilmer gibi isimleri bir araya getiren “Büyük Hesaplaşma” filmi, Robert De Niro’nun suç filmleriyle bezeli kariyerinde farklı bir noktada durur. Zira oyuncunun canlandırdığı karakterler, Scorsese külliyatından da anlayabileceğimiz üzere, suçlu olsalar da, hayattan alacağı zevke ya da başarının hırsına fazlasıyla kapılan, belli bir süre sonra önünü göremeyen ve kontrolünü kaybeden karakterlerdir. Oysa “Büyük Hesaplaşma” boyunca Neil McCauley, insanı tüketecek denli temkinli ve kontrollü bir hayatı sürdürür. İzleyici, belki de ilk defa, Robert De Niro’yu her şeyi doğru yapmasına rağmen kaybeden bir suçlu olarak beyazperdede görmüş olur.
3- Taksi Şoförü, Imdb: 8.2
New York’ta geceleri taksi şoförlüğü yapan bir Vietnam Savaşı gazisini merkeze alan “Taksi Şoförü” (Taxi Driver, 1976), hiç şüphesiz hem Robert De Niro’nun hem de Martin Scorsese’nin kariyerinde çok önemli bir dönemeçtir. Scorsese’nin izleyiciyi bir rüyanın içindeymiş gibi hissettirmeyi amaç edindiği filmde De Niro’nun canlandırdığı Travis Bickle, savaş sonrası tanıklık ettiği bu adaletsiz dünyanın bir parçası olmayı reddedişiyle dikkat çeker.
Akli dengesi tam da yerinde olmayan bu karakter, takıntılı duygular beslediği Betsy’ye (Cybill Shepherd) yönelik başarısız girişimlerinin ardından, içinde hapsolduğu düzene karşı başka bir yerden harekete geçmeye karar verir. Travis gibi bireyleri dışarı iten bu düzende ana karakterine bir silah verilir ve sokakları “temizleme” görevi verilir. “Taksi Şoförü,” 1976 yılında Cannes Film Festivali’nde büyük ödül Altın Palmiye’yi kazanarak önemli bir başarı elde etti.
4- Avcı, Imdb: 8.1
Michael Cimino’nun 1978 yapımı Avcı (The Deer Hunter), Pennsylvania’daki küçük bir kasabada hafta içi çelik işçisi olarak çalışan ve hafta sonları geyik avına çıkan üç yakın arkadaşın, Mike, Steven ve Nick’in Vietnam Savaşı tarafından paramparça olan hikayesini ele alır. Film, karakterleriyle hem kendilerinde hem de arkadaşlıklarında savaşın yıkıcı etkilerini göstererek dikkat çeker. Robert De Niro, filmde ana karakterlerden Mike Vronsky’yi canlandırırken, kadroda John Savage, Christopher Walken ve Meryl Streep gibi yıldız isimler bulunuyor. Avcı, sinema tarihinin en etkileyici savaş karşıtı filmlerinden biri olarak kabul edilmekte ve Akademi Ödülleri’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dahil olmak üzere beş ödül kazanmıştır. Ayrıca, De Niro bu filmdeki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar’a aday gösterilmiştir.
5- Kahkahalar Kralı, Imdb: 7.8
Robert De Niro’nun Martin Scorsese ile bir kez daha işbirliği yaptığı Kahkahalar Kralı‘nın (The King of Comedy, 1982) hikayesi, tutkulu ancak başarısız bir komedyen olan Rupert Pupkin etrafında şekillenir. Amerikan medya kültürüne ve şöhret arzusuna odaklanan filmde, De Niro’nun canlandırdığı Rupert, arzuladığı şöhreti elde etmek için idolü Jerry Langford‘ı gözetlemeyi ve sonra onu kaçırmayı planlar.
De Niro’nun başarısız komedyen karakteri, hayal dünyasında yaşayan kişiliğiyle dikkat çeker. Jerry Lewis, Diahnne Abbot ve Sandra Bernhard gibi isimlerin de yer aldığı film, eleştirmenlerden olumlu yorumlar alsa da gişede beklenen başarıyı elde edemezken, De Niro zamanında filmin başarısızlığı hakkında “Bu film, insanların bakmak ya da bilmek istemeyeceği bir enerjiyi ekran önüne taşıyor. Belki de bu yüzden seyirci nezdinde o kadar da iyi karşılanmadı” yorumunu yapmıştır.
6- Kızgın Boğa, Imdb: 8.1
Martin Scorsese’nin yalnızca birkaç “mutlu” sahnede renklenen siyah-beyaz filmi Kızgın Boğa (Raging Bull, 1980), boksör Jake La Motta’nın boks şampiyonluğundan bar komedyenliğine uzanan yaşam hikayesini anlatır. Robert De Niro, canlandırdığı kıskanç, takıntılı, hırslı karakter için yoğun boks dersleri almış ve hatta rolüne fazlasıyla kaptırıp rol arkadaşı Joe Pesci’nin kaburgalarını kırmıştır! Kızgın Boğa, dönemin boks filmlerine kıyasla maskülen şiddeti fetiş unsuru hâline getirmekten kaçınan bir filmidir.
Film, boks sahnelerine az yer vermesine rağmen, Thelma Schoonmaker’ın Oscar ödüllü kurgusu eşliğinde De Niro’nun büyüleyici performansıyla her saniyesini ringin hırsına, öfkesine ve yıkıcılığına boğar. Kızgın Boğa aynı zamanda Scorsese’nin “suç ortaklarının” gövde gösterisi yaptığı yerdir: Robert De Niro ve Joe Pesci, başrolleri paylaşarak hayranları büyülemiş ve De Niro, Baba 2’deki rolüyle yarıladığı yolu tamamlayarak En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar kazanmıştır.
7- Bir Zamanlar Amerika’da, Imdb: 8.3
Sergio Leone’nin Bir Zamanlar Amerika’sı (Once Upon a Time in America, 1984), bir Yahudi mafyası destanı olarak karşımıza çıkar; bu film, yönetmenin uğruna, Baba’nın (The Godfather, 1972) yönetmenliğini reddedip on iki yıl boyunca üzerinde çalıştığı başyapıtıdır.
Robert De Niro‘nun canlandırdığı Noodles’ın bir esrar tekkesinde afyon çekmesiyle başlayan film, neredeyse dört saatlik süresi boyunca New York’ta yaşayan dört Yahudi çocuğun, Noodles, Max, Patsy ve Cockeye’ın birer gangstere dönüşme hikayesini anlatır. Ancak bu sadece bir büyüme veya dostluk öyküsü değildir; Işıltılı salonların ve kirli sokakların dokusu; dostlukla düşmanlık, arzuyla tahakküm arasındaki tüm keskin ayrımlar, Leone’nin ellerinde iç içe geçer. Robert De Niro’nun yanı sıra, James Woods, William Forsythe ve Elizabeth McGovern gibi güçlü bir kadroya sahip olan film, hâlâ sinema tarihinin en görkemli suç filmlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bir Zamanlar Amerika, izleyicinin zihninde yankılanan ilk şeyi, çalmaya başlayan ve dakikalarca susmayan bir telefondur.
8- Sıkı Dostlar, Imdb: 8.7
Martin Scorsese’nin Nicholas Pileggi’nin ‘Wiseguy’ adlı kitabından uyarladığı Sıkı Dostlar (Goodfellas, 1990), Henry Hill’in yeraltı dünyasındaki yaşamına, ailesi ve arkadaşlarıyla ilişkilerine bir bakış sunar. Film, ana karakterinin 1955’ten 1980’e uzanan hikayesini anlatırken, Ray Liotta başrolde yer alırken, Joe Pesci ve Robert De Niro da Henry’nin “sıkı dostları” Tommy DeVito ve Jimmy Conway rollerini canlandırır.
Jimmy Conway, İrlandalı asıllı Amerikalı bir tır soyguncusu ve itibar sahibi bir mafya üyesi olarak, bu yirmi beş senelik süreçte Henry’nin hayranlık duyduğu bir liderden büyük suçlara birlikte imza atabilen bir yoldaşa evrilirken; yeri geldiğinde ise kaçması gereken bir güce dönüşür. Sıkı Dostlar, sinema tarihinin en iyi filmleri listelerinde daima kendine yer bulan bir başyapıttır.
İlginizi Çekebilir: ”Son 25 Yılın En İyi Filmleri (Birçok Ünlü Film Yok!)”
9- Şeytan Çıkmazı, Imdb: 7.2
Bir restoran. Louis Cyphre sakince yumurtasını soyarken “Bazı dinlerde yumurtanın insan ruhunu simgelediğini duymuş muydun?” diye sorar. Dedektif Harry kayıtsızca bunu daha önce duymadığını söyler. Louis Cyphre yumurtasını tuzlar, fazla tuzları üfler ve “Yumurta sever misin?” diye sorar. Dedektif bir tutam tuz alıp sol omzuna serper ve şöyle der: “Hayır, teşekkür ederim. Tavuklarla aram iyi değildir.” Cyphre yumurtadan bir ısırık alır ve 1987 yapımı Şeytan Çıkmazı (Angel Heart) bu sahneyle aklımıza kazınır.
İtiraf etmek gerek: Filmografisi boyunca Robert De Niro’nun elleri çoğunlukla temiz değildir: Ya şeytan tüylü, haylaz oğlanları ya da en az şeytan kadar kötü olmayı rahatlıkla göze alabilen erkekleri canlandırmıştır. Ancak sinematografisiyle göz dolduran Alan Parker imzalı Şeytan Çıkmazı’nda şeytanın ta kendisi olur. Mickey Rourke’un da göz dolduran performansına ev sahipliği yapan filmde De Niro kusursuz manikürü ve korkutucu sakinliğiyle sinema tarihinin en karizmatik şeytanlarından biridir, şüphesiz.
10- The Irishman, Imdb: 7.8
Oyunculuk kariyerini günümüzde hâlâ aktif olarak sürdüren Robert De Niro, 2019 yılında Martin Scorsese ile uzun süredir merakla beklenen filmi The Irishman‘de yeniden bir araya geldi. Netflix platformunda izleyiciyle buluşan ve o yılın öne çıkan filmlerinden biri olan The Irishman, sadık bir Bufalino ailesi tetikçisi olan Frank Sheeran’ın yaşamına ve geçmişiyle hesaplaşmasına odaklanıyordu.
De Niro, Scorsese’nin birçok filmine kattığı gibi yine başrolde yer alarak Sheeran karakterine hayat vermişti. Mafya hikâyelerini başarıyla anlatan yönetmenin kendi filmografisine saygı duruşunda bulunduğu The Irishman’de De Niro’ya Al Pacino, Joe Pesci ve Harvey Keitel gibi ünlü isimler eşlik etmişti. Robert De Niro, şimdi de Scorsese’nin David Grann’ın kitabından uyarlanan ve kadrosunda Jesse Plemons ve Leonardo DiCaprio gibi önemli isimlerin yer aldığı ‘Killers of the Flower Moon’ filmiyle izleyicilerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
11- Joker, Imdb: 8.4
Robert De Niro, Joker filminde Arthur Fleck’in hayranı olduğu gece sunucusu Murray Franklin’in yardımcı oyuncu olarak yer aldı. De Niro’nun bu role dahil olma sebebi, karakter benzerliği değil, projenin kendisiyle ilgiliydi. Oyuncu, filmin yönetmeni Todd Phillips ile yaptığı görüşmeler sonucunda projeye katıldı.
Filmin konusuna gelince: Joker, başarısız bir komedyen olan Arthur Fleck’in yaşamına odaklanmaktadır. Toplum tarafından dışlanmış bir adam olan Arthur, hayatta yalnızdır ve sürekli bir bağ kurma arayışındadır. İki maske takan Arthur, gündüzleri geçimini sağlamak için palyaço maskesi takarken, geceleri ise üzerinden asla atamayacağı bir maske takar. Babasız büyüyen Arthur, en yakın arkadaşı olan annesine “Happy” adını verir. Bu lakap, Arthur’un içsel acısını gizlemesine yardımcı olur. Ancak yaşadığı zorbalıklar, onu giderek toplum normlarına uymayan bir kişi haline getirir. Arthur, bu süreçte psikolojik olarak zorlu bir döneme girmekte ve kendisini Gotham Şehri’nde suç ve kaosun içinde bulmaktadır. Zaman içinde kendi kimliğinden uzaklaşarak Joker karakterine bürünen Arthur, hikayenin ilerleyen aşamalarında kaotik bir dönemeç alır.
12- Uyanış, Imdb:7.8
Uyanış (Awakenings); 1990 yapımı bir dram filmidir. En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Uyarlama Senaryo kategorilerinde Akademi Ödülü adaylıkları kazanmıştır. Oliver Sacks’ın kendi hayatından esinlenerek yazdığı aynı isimli kitabından uyarlanan filmin yönetmen koltuğunda, Penny Marshall oturmuştur. Başrollerini ise iki kez Akademi Ödülü sahibi olan Robert De Niro ile Robin Williams paylaşmıştır.
Filmin konusu ise şöyle: Malcolm Sayer (Robin Williams), bir hastanede işe başlar ve bu hastanede yatan, çoğu komaya benzer bir durumda olan hastalarla ilgilenmeye başlar. Bu hastalar, yıllarca bir virüs nedeniyle bu duruma düşmüş, duygu ve hareket yeteneklerini kaybetmiş insanlardır. İçine kapanık bir doktor olan Sayer, bu hastalara ilgi gösterir ve onların hayata dönmesi için çaba sarf eder.
Bir kimyasal ilaç olan L-Dopa’yı keşfeder ve bu ilaçla hastalar arasında ilk başarıyı Leonard Lowe (Robert De Niro) üzerinde elde eder. Ancak ilacın pahalı ve tehlikeli olması nedeniyle başlangıçta sadece bir hasta için kullanılabilir. Leonard’ın iyileşmesiyle birlikte, diğer hastalar da adım adım hayata geri dönmeye başlar. Ancak ilacın yan etkileri ve zorluklarıyla başa çıkmak, doktor ve hastalar arasında duygusal bir mücadeleye dönüşür. Film, Leonard’ın yaşamındaki dramatik dönüşümü, aşkı, özgürlüğü arzulamasını ve Malcolm ile aralarındaki güçlü bağı anlatarak izleyiciyi etkileyici bir hikayeye taşır.
13- Onurlu Bir Adam, Imdb: 7.2
Robert De Niro ve Cuba Gooding Jr.’ın başrollerini paylaştığı film, yönetmenliğini George Tillman‘ın, yapımcılığını ise Robert Teitel ve Bill Badalato’nun üstlendiği bir yapımdır. Scott Marshall tarafından kaleme alınan senaryo, gerçek hayattaki kahraman Carl Brashear’ın hikayesini temel almaktadır.
Filmin yapım aşaması ve hazırlık sürecinde, yönetmen Tillman ve yapımcı Teitel, Carl Brashear ile bir araya gelerek hikayenin detaylarını öğrenmişlerdir. Yönetmen Tillman, “Senaryoyu okuduğumuzda çok etkilendik, ancak etkilenme sebebimizi anlamamız biraz zaman aldı. Onu ziyaret etmeye karar verdik. Karşımızdaki adam gerçek bir kahramandı ve yüce bir ruha sahipti, mükemmel bir askerdi. İşte o zaman sebebini çok daha iyi kavradık” diyor.
“Zor olan, onu ve Sunday’i canlandıracak isimleri bulmaktı. Robert De Niro, Sunday için biçilmiş kaftandı çünkü her filminde yeni şeyler deneyen, kendini geliştiren ve canlandırdığı karaktere birçok şey katabilen bir oyuncu. Sunday de tıpkı onun gibi dinamik bir asker, üstelik yaptığının en iyisini yapan bir adam. Bir aktörün vücudunu kullanma stili çok önemlidir. De Niro, vücudunu beyniyle ortak kullanır. Yani canlandırdığı karakter gibi düşünür, yer, içer. İşte bir yönetmen için bu harika bir şeydir.” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.
14- Zor Baba, Imdb: 7.0
Hemşire olarak geçimini sağlayan Greg Fokker, uzun süredir birlikte olduğu ve hayatının kadını olarak gördüğü kız arkadaşı Pam’e evlenme teklifi etmeye karar verir. Ancak karşılarında, eski bir CIA ajanı olan Pam’in babası Jack Byrnes gibi kendi kuralları olan birini bulurlar.
Jack’in bu evliliği onaylaması oldukça zorlu bir sürece işaret etmektedir. Pam ve Greg, bu durumu yumuşatmak ve aileyi ikna etmek amacıyla bir ziyaret düzenlerler. Ancak bu ziyaret sırasında Pam’in kız kardeşlerinden birinin de evlenmeye hazırlandığını öğrenirler, bu da işleri daha da karmaşık hale getirir.
İlginizi Çekebilir: ”İzledikten Sonra Yok Artık Dedirtecek Bilim Kurgu Filmleri”
15- Korku Burnu, Imdb: 7.3
Max Cady, yıllarca hapiste kaldıktan sonra serbest bırakılan bir tecavüzcüdür. Yıllar önce onu savunan avukat Sam Bowden ise küçük bir kasabada, 15 yaşındaki kızı ve karısıyla sakin bir yaşam sürmektedir. Sam, zamanında Max’ı savunurken sakladığı bir delili ortaya çıkarmamıştır.
Max, serbest bırakılmasının ardından kasabaya gelir ve Sam’in kızı Danielle etrafında bir intikam planı kurar. Sam’in ilişkisi zaten sorunlu olan aile düzenini daha da bozmaktadır. Danielle, dış dünyaya karşı oldukça açık bir tutum sergilemektedir.
Martin Scorsese, 60’ların gerilim klasiğini başarıyla uyarlayarak, filmin başrolünde ünlü oyunculara ek olarak orijinal filmin yıldızları Gregory Peck ve Robert Mitchum’u küçük rollerde kullanarak dikkat çekici bir yapım ortaya koymuştur. Sıkı Dostlar filminden aldığı başarıyla gişede de başarılı bir performans sergilemiştir.
16- Günaha Davet, Imdb: 7.8
Lorenzo Anello, oğlu ve eşiyle birlikte Bronx’un oldukça ırkçı bir mahallesinde yaşamaktadır. Maddi durumu pek iyi değildir, ancak suça bulaşmadan dürüst bir hayat sürmeye çalışmaktadır. Bir gün oğlu, bir gangsterin sebepsiz yere bir adamı öldürdüğünü görür. Ancak oğlu, bu olayı polise bildirmez ve gangsterle arkadaşlık kurmaya başlar. Lorenzo, oğlunun bir gangsterle arkadaşlık kurmasına karşı çıkar, ancak bu, arkadaşlığın günden güne ilerlemesini engelleyemez. Artık bu dürüst aile, suçun içine doğru sürüklenmektedir. “A Bronx Tale”, Robert De Niro’nun yönetmenlik kariyerindeki ilk deneyimiydi.
17- Stajyer, Imdb: 7.1
Kendi emeğiyle kurduğu şirketin sahibi olan Jules Ostin, çalışanlarından birinin önerisi üzerine 65 yaş üstüne hitap eden kıdemli stajyer programını başlatır. Bu deneysel programın ilk katılımcılarından biri olan 70 yaşındaki Ben Whittaker, şirketin genç kadrosunun yaş ortalamasını oldukça yükseltir. Whittaker’ın ve şirketin sahibi Ostin’in arasındaki zorlu iş ilişkisi zamanla sağlam bir dostluğa dönüşür.
Anne Hathaway ve Robert De Niro’nun başrollerini paylaştığı bu ödüllü ve başarılı drama-komedi, 25 Eylül 2015 tarihinde seyirciyle buluştu. “Tecrübeler asla eskimez” mottosuyla çıkan film, tarihi boyunca birçok farklı platformda izleyiciyle buluşarak insan ruhundaki mücadeleci yanları ortaya koymaktadır.
İlginizi çekebilir: ”Atatürk Filmleri ve Belgeselleri”